ELMALIK KASABASI 'NIN GELİŞMİŞ WEB PORTALI

BİLMECELER

Seçemedim kömürden,yemişi yenir amma,ağacı var demirden

(ŞİŞ KEBAP)

İçi odun dışı un daha dışı gön

(İĞDE)

El kadar tahta dağdan domuz indirir

(TARAK)

Bir acayip nesne gördüm,dört direk üstündedir
Eller tutar ayaklar oynar,can yürek üstündedir

(ÇORAP)

Var bir kuyu,içinde suyu,ortasında yılan,ağzında mercan

(GAZ LAMBASI)

Uzak uzak yollardan,bir acayip kuş gelir
Kırma badem dilleri,söyledikce hoş gelir

(MEKTUP)

Çin çini hamam,kurnası tamam
Bir kız aldım,babası imam

(SAAT)

Mavi atlas,iğne batmaz,makas kesmez,iğne dikmez

(SEMA)

Bir mendilim var beden beden,yeşil koydum al çıktı
Hay Allah'ım neden

(KINA)

Koydum rafa,bir kuru kafa,yemesi tatlı,maymun suratlı

(HİNDİSTAN CEVİZİ)

Başı yeşil emir değil,üstü kara kömür değil
İçi beyaz peynir değil,kuyruğu var fare değil

(TURP)

Zerre zerre dal olur,yeşil iken al olur,meyledince siyaha
Lezzet verir damağa,tutar isen yavaş tut,iki elin kan olur

(KARA DUT)

Bir kuşum var kahverengi,kahvelerde çalar çengi
Dur kuşumun keyfi gelsin,hanımlardan buse alsın

(PİRE)

Kuyruklu kumbara,ekin taşır anbara

(KAŞIK)

Mini mini küçük sini

(MERCİMEK)

Kayada kalbur asılı

(KULAK)

Köprü altında dört düdük

(İNEK MEMESİ)

Yer altında yağlı kayış

(YILAN)

Yer altında sakallı dede

(PIRASA)

Sürü sürü develer,bir birini geveler

(KİREMİT)

Şu derede toy oturur,biri kalkar biri oturur

(TERAZİ)

Gece hizmetçi,gündüz hanım

(DÖŞEK)

Bir çanak yoğurdum var,yarısı siyah,yarısı beyaz

(GÖZ)

Fart dedi furt dedi,git şuraya yat dedi

(SÜPÜRGE)

Yer altında kızıl bakraç

(PANCAR)

Dağdan gelir taştan gelir,yelelermiş aslan gelir

(SEL)

Kat kat ama börek değil,yenir ama elma değil

(SOĞAN)

Dağdan gelir dak gibi,kolları budak gibi
Eğilirde su içer,bağırır malak gibi

(KAĞNI)

Yedi delikli tokmak,bunu bilmeyen ahmak

(KAFA)

Dışı gön gibi,içi kan gibi

(KARPUZ)

Kat kat kadayıf,kadı kızı pek zayıf,bir gözü var biri yok

(İĞNE)

Tuzsuz bişen aş gördüm

(HELVA)

Köpük döken taş gördüm

(SABUN)

Hey havayi havayi,yüksek yapar yuvayı
Kuyumcular dökemez,demirciler dövemez

(ÖRÜMCEK)

Hanım oynadı cama dayandı,cam kırıldı kana boyandı

(NAR)

Çıldırdamadan çalıya girer

(GÜNEŞ)

Çalı dibinde bir yoğrum hamur

(TAVŞAN)

Değirmen deresi,bükler arası,tadından yarılmış,viran kalası

(KAVUN)

Çarşıdan alınmaz,mendile konulmaz,ondan tatlı bir şey olmaz

(UYKU)

Küçücük mezar,dünyayı gezer

(AYAKKABI)

Ben bir ağaç gördüm dalsız budaksız

(DÜNYA)

Kaynak : Yaran Ahmet ABSARILIOĞLU